DEMOKRATİK, ŞEFFAF VE TOPLUMCU BİR YEREL YÖNETİM ANLAYIŞIYLA YOLA ÇIKTIK
Demokratik, şeffaf ve katılımcı bir sürecin örgütlenmesi gerektiğini biliyoruz
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 2. Büyükkent Bölge Temsilciliği’nin düzenlediği kahvaltı organizasyonu Jüpiter Gezegen Kafe’de gerçekleşti. Organizasyona; CHP Maltepe Belediye Başkan Adayı Esin Köymen, CHP Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, CHP Pendik Belediye Başkan Adayı Tarık Balyalı, Mimarlar Odası yöneticileri ve üyeleri katıldı.
MESLEKİ DENETİM VE İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ
Organizasyonda konuşma yapan Esin Köymen, Meslekî Denetim ve İş birliği Protokolü’nün önemine değindi. Protokolün, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı farklı disiplinlerdeki tüm meslek odalarının birikimlerini ve teknik bilgilerini yerel yönetime aktarmadaki rolüne dikkat çeken Köymen; “yerel yönetimlerde bu tür iş birliği protokollerinin hayata geçirilmesi son derece önemlidir” dedi.
“DEMOKRATİK, ŞEFFAF VE TOPLUMCU BİR YEREL YÖNETİM ANLAYIŞIYLA YOLA ÇIKTIK
Toplumsal hizmetleri önceleyen bir anlayışla yola çıktıklarını belirten Esin Köymen; sosyal donatı alanlarından kamusal hizmet alanlarına kadar yerel yönetimde yapılması gereken çalışmaları, kamucu bir hizmet anlayışıyla hayata geçireceklerini söyledi. “Demokratik, şeffaf ve katılımcı bir sürecin örgütlenmesi gerektiğini biliyoruz” diyen Köymen, toplumsal cinsiyet açısından kadının hem siyasette hem meslek alanında hem de sivil toplum kuruluşları içerisinde daha fazla söz sahibi olabilmesi için de bir rol model olmaya çalışacağını söyledi.
“ÇOCUKLARIMIZIN RAHATLIKLA YAŞAYABİLECEĞİ MEKANLARI OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR”
Çocuklarımızın hepimizin geleceği olduğuna değinen Esin Köymen sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bütün kurgularımızı geleceğe dönük bir program çerçevesinde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızın rahatlıkla yaşayabileceği mekanları oluşturmamız gerekiyor. Ben her seferinde anlatıyorum, benim çocukluğum, sokakların çocukların oyun alanı olduğu bir dönemdi ama şimdi sokaklarımız sadece araçlara ait alanlar olarak kullanılıyor. Dolayısıyla kent mekanlarında, çocukların sokakla buluşabileceği alanları yeniden yaratmamız gerekiyor. Yapılı çevreyi öyle bir hale getirdik ki insan da dahil bütün canlılardan arındırılmış; betondan, asfalt yollardan, araçlardan ibaret mekanlar oluşturmaya başladık. Kalıcı ve kamucu politikalarla bunu tersine çevirmeliyiz. Tam da o nedenle yaşasın toplumcu belediyecilik diyorum, teşekkür ederim.
