Sağlıkta SKANDAL
Solunum yetmezliği nedeniyle kanser hastası eşi Ali Aygün’ün zaman zaman yoğun bakımda tedavi gördüğünü belirten Aygün, Tuzla Devlet Hastanesi’nde eşine zulmedildiği ve farklı hastalıklar bulaştırıldığı iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulundu.
Türkiye Haber Ajansı: Ahmet KAPLAN
Haber 7 Bölge: Gülin Gülşah ALDOĞAN
Solunum yetmezliği nedeniyle kanser hastası eşi Ali Aygün’ün (69) zaman zaman yoğun bakımda tedavi gördüğünü belirten Satı Aygün, Tuzla Devlet Hastanesi’nde eşine zulmedildiği ve farklı hastalıklar bulaştırıldığı iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulundu.
Tuzla Devlet Hastanesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunan Satı Aygün, kanser hastası eşi Ali Aygün’ün (69) sağlık bulmak için götürdükleri hastanede sağlığını tamamen kaybettiğini söyledi.
Satı Aygün, eşi Ali Aygün’ün zaman zaman tekrar eden kronik solunum yetmezliği nedeniyle, ambulansla Kartal Prof. Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne götürdüklerini, hastanede ilk tedavisi yapılarak entübe edildiğini belirtti.
Lütfi Kırdar Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım dolu olduğu için, yoğun bakım tedavisi gereken Ali Aygün’ün Tuzla Devlet Hastanesi’ne nakledildiğini kaydeden Satı Aygün, Tuzla Devlet Hastanesi, yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan eşi Ali Aygün’ün, hastanede kötü muameleye maruz kaldığını ileri sürdü.
Satı Aygün, Tuzla Devlet Hastanesi’nde yaşanan ihmaller nedeniyle eşi Ali Aygün’ün, akciğerlerinde sıvı biriktiğini, zatürre olduğunu, tedavi sırasında, kişisel bakımının yapılmadığını, tırnaklarının dahi kesilmediğini, hatta uyuz olduğunu kaşıntılar ve derin yaralar oluştuğunu, çok büyük ölçekte yatak yaraları da oluştuğunu, uyuz hastalığının kendilerine de bulaştığını söyledi.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA ŞİKAYET DİLEKÇESİ
Tuzla Devlet Hastanesi’ni suçlayan ve yetkilileri hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi veren Satı Aygün’ün ifadesinde şu iddialar yer aldı:
“Eşim olan Ali Aygün bir buçuk yıldır kanser hastasıdır. Solunum yetmezliği nedeniyle de sürekli yoğun bakımda tedavi görmektedir.
Yine 10.06.2023 tarihinde solunum yetmezliği sebebiyle eşim Tuzla Devlet Hastanesi entübe olarak 3. Basamak yoğun bakıma yatırıldı. 18/07/2023 tarihine kadar bilinci kapalıydı. Bu tarihle bilinci açıldı uyandırıldı. 07/08/2023 tarihinde sabah saatlerinde eşimin taburcu olacağı bize haber edildi. Daha sonra ben de eşimi almak için hastaneye gittim. Burada görevliler eşimin palyatif bakımda bakılması gerektiği, evde bakımın zor olacağını söylediler. Ancak %99 zihinsel engelli oğlum olduğu için ve palyatif bakımda refakatçi olmadan kalınamayacağı için eşimi evde bakmak için hastaneden aldım. Ancak eve gelip eşime baktığımda hasta kalmış olduğu 58 gün boyunca hiçbir şekilde kişisel bakımının yapılmadığım, tırnak dahi kesilmediğini gördüm. Bu durumu hastaneye sorduğumda tırnakların kesilmediğini kabul ettiler ancak tırnak makası için bana ulaşılamadığını söylediler.
Oysa birçok kez benimle telefonda görüştüler ve sık sık eşimin ziyaretine gittim ancak bu durumdan hiç bahsetmediler. Eşim eve geldikten yaklaşık 3 saat sonra tekrar fenalaştı ve 112 marifetiyle Kartal Prof. Dr. Lütfi Kırdar Şehir hastanesi yoğun bakımına kaldırıldı.
Burada entübe edildi. Akciğerlerinde sıvı biriktiği, zatürre olduğu, enfeksiyon kaptığı belirlendi ve yatak yaraları tespit edildi. Ayrıca kalbi yavaş çalıştığı için kalp desteğine bağlandı. En önemlisi uyuz olduğu söylendi. Eşimle ilgilendiğimiz için ve yakın temasta olduğumuz için oğlum ve ben de uyuz olduk. Eşimden bu şekilde bulaştı.”
58 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI
Eşi Ali Aygün’ü tedavi için götürdükleri Tuzla Devlet Hastanesi’nde "SAĞLIK SKANDALI" yaşadıklarını anlatan Satı Aygün şunları söyledi:
"Ben Satı Aygün Eşim Ali Aygün 4. Evre kanser hastası. Kartal Prof. Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nden Tuzla Devlet Hastanesine gittiği zaman entübe idi ama uyanıktı. 58 gün yoğun bakımda kaldı. Bunun 40 günü entübe idi. Ben bu süre boyunca bir kere bilinci açık ve ayık gördüm.
İlk defa eşimi uyanık ve bilinci açık gördüm tırnakları hiç kesilmemiş ve temizlikleri yapılmamıştı. Ben zaten onu öyle gördüğüm de ağladım. Oradakiler beni sakinleştirdi. Tırnak makası alıp getirdim beni bir daha içeri almadılar. Biz keseriz çık dediler. Bu arada benim evde %96 zihinsel engelli ve sürekli nöbet geçiren bir oğlum var. Zeka geriliği 24 saat bakıma muhtaç.
Hastaneye hastamın yanına gidiyorum çocuğumu komşulara emanet ediyorum. Zaten yoğun bakımda giremiyoruz. 7 Ağustos 2023'te 10 buçukta arandım hastaneye gittim. Hastam taburcu oluyormuş. Elbiselerini götürdüm. Beni içeri almadılar. Saat birde içeri gireceğim dedim yine hayır dediler. Hastamı göstermediler.
Hastanenin kontrolünde 3,5'tu ambulansa koyduk eve getirirken ambulanstaki hemşire bana abla bunu yıkayın bu çok kötü kaşınıyor, dedi. Kollarda gazlı bezler vardı onu bezleri kesince kolların altından sulu yaralar çıktı. Resimlerini çektim.
Soydum yıkayacağım çığlık attım arkasında bir yara elim girer. Vücudu kafası her yeri yara içinde. Resimlerde bu sulu yaralar görülüyor. Yıkadım su verdim hastam 4 saat sonra yine nefes alamamaya başladı. 112'yi aradım ambulansla, Kartal Prof. Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne kaldırdık. Orada da bütün yaraları tespit edip yazılmış. Eşimin fotoğrafı da videosu da var. Bunlar hastaneye yatmadan 5 gün önce çekildi. Çünkü güldürüyordu bizi. Bebek gibi yataktan iniyordu.
Benim eşim çay içiyordu oturup da, nasıl yatak yarası olacak. Hastane tutanaklarında yaranın çapını da yazmışlar.
Tuzla Devlet Hastanesinden eve getirdik, evde 4 saat geçirdi yeniden nefes alamadı.
Şu anda Kartal Prof. Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde yoğun bakımda.
Yoğun bakımın verdiği elimdeki raporda, yatak yarasına plastik cerrahi müdahale ediyor. O kadar büyük. O kadar vahim ki yaralar, bunlar tutanak altında alınmış.
Lütfen araştırılsın. Daha başka birilerinin canı yanmasın.
Devletin hastanelerinden düzgün hizmetler alsın insanlar.” Dedi.